Kıymetli öğretmenim; çok istediniz, yıllarca hayalini kurdunuz, belki daha çocuktunuz koltuk minderlerini ve yastıklarını karşınıza öğrenci gibi dizdiniz, “öğretmencilik” oynadınız. Kendi mucizenizi gerçekleştirdiniz; Yıllarca çalıştınız, çabaladınız sınavlara girdiniz, kazandınız, üniversitede okudunuz. Öylesine yaşamadınız, amacınız vardı, sabahlara kadar ders çalıştınız, ödevler, sunumlar hazırladınız, defalarca arkadaşlarınıza, hocalarınıza ders sunumları yaptınız, okulda stajınızı tamamladınız.
Çok emekler verdiniz, bu emeklerin hakkını verme zamanı geldi ve sonunda göreve başladınız. Artık öğretmensiniz. Artık başkalarının mucizesi sizsiniz değerli öğretmenim, bunun kudreti sizde var. Hayırlı olsun öğretmenim. Hem size, ailenize, hem de ülkemize, ülkemizin tüm çocuklarına hayırlı olsun. Tebrik ederim. Derslere başladığımızda yaşadığımız gerçek tecrübelere hoş geldiniz.
Kalbinde samimiyet tohumları taşıyan değerli arkadaşlarım, hepimiz, öğretmenler olarak, bir gün ilk dersimizi yapmıştık, sizler de yaptınız veya yapacaksınız. Ve yine aynı şekilde bir gün hepimiz son dersimizi yapacağız, Son kez okula gelip, bir sınıfa girip, son kez ders yapıp o sınıftan son kez öğretmen olarak çıkacağız.
Bunu hiç düşünmüş müydünüz? O kapıdan bir gün son kez girecek, son kez öğretmen olarak çıkacağız hepimiz. Emekli olacak, istifa edecek veya öleceğiz o kapıdan son kez çıktıktan sonra. Allah bilir. Öğretmenlik mesleğinde birinin bizi onaylamasını veya takdir etmesini beklemeden çalışıyoruz.
Bir başkasından ödül, iltifat, takdir almasak bile ilk dersimiz ile başlamak üzere, son dersimize kadar nasıl daha verimli çalışabiliriz, neler göreceğiz, hangi durumda ne yapabiliriz, kendi derslerimizde bu durumlarla karşılaşırsak neler yapmalıyız?
Hem kendimizi hem de öğrencilerimizi zihinsel olarak yönetebilir miyiz? Bu konular ile ilgili olarak bu kitapta kolay kullanılabilir ipuçları ve değerli bilgiler bulacaksınız. Bilgiyi kullanılabilir hale getirdiğinizde üstünlük size geçer değerli öğretmenim.
Şöyle düşünelim 5 litrelik bir leğene 6 litre su doldurabilir miyiz? Ama 10 litrelik bir leğen içine 10 litre su doldurabiliriz, daha fazla suyu kendimize katarız ihtiyaçlarımız için. Bunun gibi bilgi ve onu kullanmak bizi benzer şekilde genişletir.
Bir felsefe kitabını ilkokul 1. sınıftaki bir öğrenciye okutabiliriz değil mi veya 3. sınıfta bir çocuk bir felsefe kitabını okuyabilir yani orda yazılanları okur, okuma becerisi geliştiği için bunu yapabilir. Ama yazılanları anlar mı? Anlamaz. Anlaması için merhalelerden geçmesi, okuduğunu anlamlandırabilme seviyesine yükselebilmesi gerekiyor kişinin. Bu hepimiz için böyle.
Bilgiyi öğrenip kullanabilir hale getirmemiz zaman alabilir bu normaldir değerli arkadaşım ama olmaz değildir.
Bu kitabı yazmaktaki amacımız, yaşadıklarımızı, tecrübelerimizi ve bildiğimiz tecrübe ettiğimiz bazı teknikleri sizlere aktararak, sizlerin muhtemel durumlara daha hazırlıklı olmanız hem zihinsel hem duygusal olarak daha güçlü durabilmeniz, durum yönetimlerini daha kolay yapabilmeniz ve tüm bu teknikleri kendi hayatınızda da uygulayabilmeniz içindir.
Bizim bu kitabı çıkarmaktaki amacımız bir çocuğa hediye almanız gibidir. Bir çocuğa neden hediye alıyorsunuz? Çocuğun sevinmesini istiyorsunuz değil mi? Çocuğun sevinmesi sizi mutlu ettiği için o hediyeyi almak istiyorsunuz.
Hedeflediğiniz o sevinç duygusunu hissettirmek ve hissetmektir. Bizim hedefimiz de bunun gibidir. Sizlere çok değerli öğretmenlerimize olumlu katkıda bulunmaktır.