II. Meşrutiyet Döneminde Kadın Olmak
Description:... Geleneksel tarih anlatımının dışında kalan kadınlar, siyahlar, işçiler, köleler ya da her türlü azınlıklar, post-modern yaklaşımların sağladığı olanaklar sayesinde daha detaylı analiz edilirken tarihin anlatımı elitten kitleye kaymaktadır. Kadın Hareketi'nin değişen koşullar çerçevesinde kazandığı hız ise geçmişin değerlendirilmesinde yeni ufuklar açarak feminizmi, tarih disiplininin önemli unsularından birisi haline getirmektedir. Aydınlanma Dönemi'nin hak talebiyle birlikte kadına da yansıyan sosyal, siyasal ve kültürel farklılaşma, önce Batı'da ortaya çıkan, sonrasında hızlı ya da yavaş bir şekilde diğer toplumlara yayılan bir süreçtir. Bu sürecin, günümüzde feminist tarih aracılığıyla kazandığı değeri ve tarih metodolojisinin de bu değere sağladığı katkıları görmek, geniş kitlelerde tarih anlatımının nasıl olacağına yönelik belli kanaatlerin oluşmasına yardımcı olmaktadır.
Peki, bu farklılaşan tarih perspektifinde Türkiye'de yaşayan kadınların tarihi ne durumdadır? Kadın Hareketi, hem Osmanlı Devleti hem de Türkiye Cumhuriyeti'ndeki uygulamalarla kendisine has bir değişim geçirmiştir. Artık kadın tarihi, kadının ne tür dönüşümler geçirerek bugüne ulaştığını, devletin, toplumun, zihniyetin, kültürün ise buna ne çeşit tepkiler verdiğini ortaya çıkartmaktadır. II. Meşrutiyet yılları ise bu tepkilerin en önemli adımlarının bulunduğu dönemdir. Yaşanan farklılaşma ve atılan adımlar sınırlı bir yayılıma sahip olmuş olsa da gerçekleştirilen incelemeler, özgün bir kadın hareketinin 1908-1918 arasında var olduğunu kanıtlamaktadır.
Kadınlarımızın, kadın hareketini destekleyen erkeklerimizin, feminist hareketin ve toplumsal cinsiyetin düşünce dünyamızda yarattığı değişimi, II. Meşrutiyet Dönemi dergilerinden hareketle incelemek hatta bu incelemeleri çeşitlendirmek şüphesiz ki meseleyi daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.
Show description