Atatürk ve İmparator Meiji cennette Tuba ağacı altında sohbetler eder ve Türk ve Japon tarihlerini ve kültürlerini, her ikisinin de Türkiye'de ve Japonya'da yaptıkları bire bir reformları ve de en önemlisi, her iki ülkede yapılan laiklik reformlarını ve bu reformlara Türkiye'de nasıl ihanet edildiğini ve bu nedenle Türkiye'nin neden Japonya'nın ve modern dünyanın gerisinde kaldığını karşılaştırmalı olarak sohbetler halinde birbirleriyle paylaşırlar.
Atatürk’ün dehasını daha önce hiç anlatılmamış bir yaklaşımla dış dünyada yeniden tanıtmak ve Türkiye'de de siyasal İslamcılara ibret amacı ile yeni bir kitap yazmış bulunuyorum. Bir roman şeklinde yazdığım kitabım, aynı zamanda 12 yıllık bir çalışmanın sonucu olan ve Türkiye'de hiç bilinmeyen birçok tarihi gerçeği anlatan akademik bir çalışmadır.
Kitabımı ilk önce İngilizce olarak yazıp, ardından Türkçeye tercüme ettim ve şu anda da, Japonya'da da satılmak üzere Japonca tercümesi de yapılmaktadır.
KİTAP HAKKINDA:
Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin babası Mustafa Kemal Atatürk ve modern Japonya'nın babası İmparator Meiji, yaptıkları devrimler ve özel yaşamları ile, tarihin hiç tanık olmadığı iki lider kadar inanılmaz benzerlikleri olan ruh ikizleriydiler.
Atatürk ve Meiji Türkiye ve Japonya’da bire bir aynı devrimleri hayata geçirdiler. Peki, bugün Japonya ve Türkiye gelişmişlik yelpazesinin neden aksi yönlerindeler? Türkiye neden Japonya gibi gelişemedi? Kitabım bu soruya aranan tek bir cevabın çalışmasıdır.
Ancak bu sorunun cevabını bendeniz değil; yaşarken birbirlerini uzaktan tanımış, ancak ölümlerinden sonra romanımda bir araya getirdiğim Atatürk ve Meiji, cennette Tuba Ağacı altındaki sohbetlerinde; kah Kevser Nehri yanında, kah cennette at yarıştırırken, kah Atatürk cennete Harmandalı oynarken, kah Meiji Atatürk’ü bir Japon çay seremonisi için Tokyo’daki Japon İmparatorluk Sarayı’nda ağırlarken tarihsel ve akademik verilerle anlatıyorlar bu kurgu romanda..
Türkiye'de 1920'lerden itibaren ve Japonya'da 1800'lerin sonlarında ikiz devrimler yapmış ruh ikizleri Atatürk ve Meiji, hem Türkler ve Japonların tarihleri boyunca yüz yüze geldikleri olaylar ve laiklikle Japonya'nın gelişimi hakkında ve hem de Türkiye'de gelişen siyasal İslamcı akım hakkında sohbetler yaparlar. Cennette geçen bir roman olarak kurguladığım ve üzerinde 12 yıldır çalıştığım kitabım, Türkiye'de daha önceleri bilinmeyen tarihsel bilgileri de içeren bir çalışmadır.
1695 yılında Nishikawa Joken tarafından yapılmış ve Japonların tarihteki en eski Türk tanımı:
“Türklere İtalyancada Toruko denip, başka ülkelerde Turko deniliyor. Adetleri Tatar ve Moğol adetlerine yakındır. Çin yazısı ile ne şekilde yazılması gerektiğini bilemiyorum. Toruko; Afrika, Avrupa ve Asya bölgelerinde büyük topraklara sahiptir. Tip olarak Hollandalılara benzerler. Başşehirleri Kousutanchii’dir. Cesurdurlar ve düşman olmamak gerekir. Askerleri ve atları o kadar çoktur ki, bir günde 200 binini bir araya getirirler. Avrupalılar Türk tehlikesine karşı bütün güçlerini birleştirmek çabasındadırlar.”
KİTAP ÖNSÖZÜNDEN ALINTI:
Japonya’ya laikliğin getirilmesinin şampiyonluğunun Japon din adamları tarafından yapıldığı daha evvel yazılmamıştır. Atatürk’ün Meiji ile aynı amaçla kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye’de zamanla yozlaşırken Japonya’da Meiji’nin kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Japonya’nın bir dünya gücü olması yolunda nasıl amacına ulaştığı ve Atatürk’ün Japon Teğmen Shirai Jiro ile Fransa’daki Picardie Manevraları sırasında 1910’da Paris’te tanışması gibi konular hakkında da Türkiye’de daha önceleri yazılmamıştır. Japonların İnebahtı Deniz Savaşı’ndan itibaren Türkler hakkında nasıl ve neden bilgi topladıkları, İnebahtı Deniz Savaşı’nın bir yağlı boya resminin 1573’den beri, 448 yıldır Japonya’da saklandığı ve bugün Kobe şehrindeki Kosetsu Sanat Müzesi’nde sergilendiği ve o resmin Japonya’ya Portekizliler tarafından nasıl götürüldüğü; Japonların Türklerle tarihteki ilk tanışmasının Kubilay Han’ın Moğol ordularının 1274 Japonya seferinde, Kubilay’ın mahiyetindeki Hıristiyan Nayman ve Kirayit Türkleriyle olduğu; 1904-1905 Japon-Rus savaşı sonucunda Japonların Rusları bozguna uğratması ardından halife Sultan Abdülhamid’den umudunu kesmiş Müslüman dünyanın “Meiji halifemiz olsun” feryatları, her iki milletin tarihleri boyunca Hıristiyan misyonerlerle yaşadıkları sorunlar, Halide Edip Adıvar’ın bir oğlunun adının neden bir Japon amiralinin adı, ‘Togo’ olduğu; Meiji’nin melek eşi, Japonya’ya annelik yapmış İmparatoriçe Shoken’in 550 Türk denizcisinin Japonya açıklarında can vermesine neden olan Ertuğrul Fırkateyni faciasından sağ çıkan 69 yaralı Türk askerine nasıl şahsen baktığı ve 69 denizcimizden 12’sini Japonya’nın beriberi salgınında Japonlarla birlikte öldüğü, Meiji’nin defalarca Osmanlı’ya yaptığı Türkiye’de ortak çay ekme önerisini Abdülhamid’in neden defalarca reddettiği; Abdülhamid’in, kendisini dünyanın 3. en zengin insanı yapan ve akıllara durgunluk veren mal varlığının tamamı; Abdülhamid’in, 300 yıldan uzun bir süredir Türk toprağı olmuş ve 50,000’den fazla Türk evladı askerin hayatına mal olmuş Kıbrıs’ı İngilizlere neden sattığının hikayesi; Sultan Abdülmecid’in 1856’da ve Sultan Abdülaziz’in 1867’de (İngilizlerin ayağına İngiltere’ye giderek) tereddütsüz kabul ettikleri ve Atatürk’ün elinin tersi ile ittiği, The Order of the Garter İngiliz Şövalye Nişanını, İngilizler ayağına gittiğinde Meiji’nin neden kabul etmeye mecbur kaldığı, değişik zamanlarda Türkiye’de ve Japonya’da uzun süreler yaşayan ve bir Türk ve bir Japon kızına aşık olan Pierre Loti’nin neden Türklerin ve Japonların ortak kahramanı olduğu; yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yabancı yatırımcısının bir Japon, Otani Kozui olduğu ve aynı zamanda, Meiji’nin oğlu İmparator Taisho’nun kayın biraderi olan Kozui’nin Ankara’ya gelerek Atatürk’ün ortağı olduğu ve içinde, 2016’da Türk hükümetinin yıktırdığı Atatürk’ün Marmara Köşkü’nün de bulunduğu Gazi Çiftliği’nin (Atatürk Orman Çiftliği) ve yatırımcısı olduğu; Atatürk’ün öldüğü Dolmabahçe Sarayı ile Anıtkabir arasındaki mesafe ve Meiji’nin öldüğü yer olan Tokyo ile gömüldüğü yer Kyoto şehrindeki mezarına olan mesafenin aynı ve 456 km olduğu ve ikisinin de son yolculuklarını trenle yaptıkları, ikisinin de en yakınlarının onlar ölür ölmez intihar ettiği, ikisinin de yetim ve altı kardeş oldukları, Meiji’nin bir 10 Kasım’da Veliaht Prens ilan edildiği ve Atatürk’ün Meiji’nin ölüm haberini Trablusgarp dönüşü Mısır’da bir 10 Kasım’da aldığı ve da dahil olmak üzere ortak reformlarının tamamı..