Karabatak Beş Yaşında
“Ötesini Söylemeyeceğim” şiirinde Sezai Karakoç on yaşında bir çocuğun ağzından Tunus’u işgal eden sömürgecilere karşı hakikatin sesini yükseltiyordu: “Sizin defolup gitmenizi istiyorum işte o kadar / Ali de istiyor ama söylemekten çekiniyor / Hâlbuki siz insanı öldürmezsiniz değil mi…” Son cümle bir soru cümlesi değil. Çocuktan veriyor haberi Karakoç: Emperyalistler öldürür.
İnsanlığın düşmanıdır emperyalizm. Başkasının ekmeğini çalmakla kalmaz bir de öldürür onu. Bununla da yetinmez kendisini sevmemizi ister. Dahası başarır da bunu, içimizden âşıklar yaratır kendisine; ne söylese inanacak, ne yapsa mazur görecek âşıklar…
İnsanın safında olmayan sözün edebi değerinden söz edilemez. Bu yüzden söz sahiplerine düşen, insanın yanında yerini almak ve hakikati söylemektir. “Ötesini Söylemeyeceğim” diyordu on yaşındaki Tunuslu çocuk. Ötesi söylenemeyecek kadar insanlık dışıydı çünkü.
Otuzuncu sayısıyla Karabatak beş yılını geride bırakmış bulunuyor. Bir çocuk diyebiliriz ona. Beşinci yılında dili ne kadar dönerse ötesini söylüyor: “Emperyalizme Karşı Edebiyat” Hasan Akay “Barbarlar bar bar Bağırıyorlar: Uygarlık Getirdik!”; Mehmet Sabri Genç “Metafizik Bir Varlık Olarak İnsan Versus Fiziksel Bir Varlık Olarak Emperyalizm”; Abdullah Harmancı “Edebiyat Dergisi Şairlerinde Emperyalizm Karşıtlığı”; Bahtiyar Aslan “Anti Emperyalist Bir Kalem: Cengiz Dağcı”; Mehmet Ulukütük “Oryantalizm, [Post]Kolonyalizm, Hümanizm ve İktisat Gölgesinde Emperyalizm ve Edebiyat”; Mesut Koçak “Yazmak, Yaşamak ve Yaşatmak: Mehmed Akif’te Anti-Emperyalist Söylem”; Naime Erkovan “Hayal Yorgunu”; Güzide Ertürk “Ormanın Ortasında Bir Öteki”; Ali Sürmelioğlu “Kontrpuantal Bir Edward Said Okuması: Bir Diyarı Arıtmak”; Aziza Rüya “Bu Memleket Bizim”; Sümeyra İkiz “Altınlar Ülkesi”; Mehmet Oğuz Yenidünya “Ölümlerine Şarkı Yapılmamış Çocukların Hatırına”; Ahmet Can “Toprağını Konuşmak” ve Muhittin Işık “Öteki’nin Diline Musallat Olmak ya da Dilini Başına Yıkmak” isimli yazılarıyla tarihe not düştülerbu dosyada.
Otuzuncu sayımızın röportaj konuğu, yine bir gönül insanı. Ebruzen Hikmet Barutçugil. “Tefekkür Teknesi” olarak nitelendirdiği sanatının felsefesini, inceliklerini ve macerasını Hande Topbaş ve Sümeyra İkiz’e anlattı.
Bu sayının şairleri Hüseyin Akın, Ayşe Sevim, Süleyman Unutmaz, Nurettin Durman, Dursun Güzel, Hasan Akay, Emirhan Kömürcü, Ahmet Can, Ali Seyyah, Şafak Çelik, Yusuf Koşal, Meryem Kılıç, Sümeyra Yaman, Yusuf Duruk, Berke Camekan, Ömer Korkmaz, Adnan Metin, Fuat Eren, Cennet İmata, F. Nuriye Torun, Muhammed İkbal Yıldırım, Filiz Geç ve Nihan Sağlam. Çeviri şiirde Mehmet Oğuz Yenidünya ve Nihan Albayrak dünya edebiyatından iki şiiri paylaştılar Karabatak okurlarıyla. Öykücülerimiz ise Kâmil Yeşil, Yunus Develi, Ali Işık, Emine Batar, İlknur Demirci, Özlem Metin, Tarık Kavraz, Ünzile Akkan, Hilal Karaman ve Sıddık Yurtsever.
Poetika sayfalarında Hasan Akay ve Ali Ömer Akbulut yer alırken deneme sayfalarında Necati Mert, Ali Ömer Akbulut ve Enes Talha Tüfekçi; kitap sayfalarında Aziza Rüya “Melek Kayıtları”; Bünyamin Demirci “Islıkla Çağrılan”; Mehmet Babalıoğlu “Yeraltı Bulutları”; Meryem Kılıç “Yitik Oyun”; Ela Korgan “Bir Kurt, Bir Kadın, Bir Horoz” ve İlknur Demirci “Ayın Parlak Zamanı” isimli eserleri incelediler.
Ve elbette olmazsa olmaz dostlarımız F. Hande Topbaş, Rahşan Tekşen, Hüseyin Yorulmaz, Songül Koç, Sedat Gever, Ertan Ayhan Sertöz, Ayşe Ural ve Çayan Özvaran’ı hatırlatmalıyız.
Karabatak otuzuncu kez havalandı