Hayat Romanlardan Daha Tuhaf Selçuk Altun'un Romancılığı
Description:... Yaşanmışlığın izdüşümü olan roman, yazar ve okuru başka hayatlarla buluşturan, farklı kültürlerle zenginleştiren, kişinin anlaşılma ve anlama ihtiyacını karşılayan edebi bir türdür. Evrensel insan tecrübesi ve değerleri üzerine kurulu olan bu tür, yeni bir dünyanın habercisidir ve derinliği nispetinde mesaj taşır.
Türk edebiyatında ‘ıskalanmış’, gün yüzüne çıkarılmayı, keşfedilmeyi bekleyen pek çok isim vardır. Bu ıskalanmışlık, keşfedilmemişlik Selçuk Altun için de geçerlidir. Romanları ülkenin prestijli yayınevlerinden çıkmasına, farklı bir tarza sahip olmasına ve pek çok kitap projesinin mimarlarından olmasına rağmen Türkiye’de derin bir suskunlukla karşılanmıştır. Yazarın ilk iki romanı ilgi ile karşılanmış olmasına rağmen, üçüncü romanında tekelleşen medya kuruluşlarını hedefe almasından dolayı söz konusu medya organları tarafından görmezden gelinmiştir. Doğan Hızlan, TRT’de yayımlanan Karalama Defteri programında Selçuk Altun için, “entelektüel bir roman türünü Türkiye’ye getiren yazar” ifadesini kullanır. Bu söylemin yerinde ve isabetli bir tespit olduğu kanaatini taşıyoruz.
Türk romanında pek görülmeyen “polisiye parodisi” türünde eserler veren Selçuk Altun’un romanlarıhem kurgu hem de içerik açısından dikkate değerdir. Postmodern öğelerin ve gizem dokusunun hâkim olduğu romanlarında, kurgunun mimari güzelliği ve kullanılan şiirsel dil dikkatleri celb eder. Varsıl aylak tipler üzerine temellendirilen bu romanlarda yoğun bir metinlerarasılık ve sanatlararasılık kullanılır.
Çalışmamızda, kendi ifadesiyle; ‘ıskalanan’ yazarın romancılığını, tüm yönleriyle ele aldık.1 Yazar ile ilgili bugüne kadar derli toplu bir çalışma yapılmamıştır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla romancı üzerine yapılan tek akademik çalışma danışmanlığını yürüttüğüm, yazarın sadece altı romanının tematik açıdan ele alındığı yüksek lisans tezidir.2 Bu çalışmada ise yazarın yayımlanan dokuz romanı bütün yönleriyle ele alındı.
Yıllarca Yapı Kredi Yayınları’nın üst düzey yöneticiliğini yapan Selçuk Altun, edebiyat dünyasının ‘sığlaşması’ karşısında, sanatçı sorumluluğuyla ve sadece edebi kaygılarla yazar. Romanları kendi hayatı ve çevresinden izler taşıyan, okuduklarının harmanlanmasından oluşan metinlerdir. Altun, romanlarıyla okuyucularına yılların birikimini sunmak, onları tecrübesine ortak etmek ve okuyucunun dikkatini çok satanlar listesinden çekip mutlaka okunması gereken kitaplara yönlendirmek amacı da güder. Bu yönüyle onun anlatıları sadece roman olmakla kalmaz, çeşitli sanatların ve edebi anlatıların iç içe geçtiği bir metne dönüşür.
Show description