Bir dilin, tarihi bir dönemini bütün yönleriyle ortaya koyabilmek için ilk
başvurulacak kaynak, o zamanda yazılan eserlerdir. Türkçenin önemli zaman
dilimlerinden birini teşkil eden Eski Anadolu Türkçesi devresi, bu bakımdan çok
da şanslıdır denemez. Başlangıç ve tamamlanış süresini XIII ile XV. yüzyıllar
arası olarak kabul ettiğimiz bu dönemde, dildeki değişmeler diğer zamanlara göre
farklılıklar göstermektedir. Değerlendirmeye aldığımız dönemin ilk zamanları,
eser bakımından tatmin edici bir görünüm arz etmemektedir. Bu yüzden, ancak
elde bulunan eserlerden hareketle Eski Anadolu Türkçesinin başlangıç
zamanlarını inceleme imkânına sahip olduk. Ayrıca Kaşgarlı Mahmud’un Divanü
Lügati’t- Türk’ünde yer alan ve bu döneme ışık tutan bilgilerden de geniş ölçüde
yararlandık. Bilim dünyasına sunulan Eski Anadolu Türkçesi bağlamındaki kimi
çalışmalar da yararlandığımız kaynaklar arasındadır.
XIV ve XV. yüzyıllarda yazılmış eserler ile yazarlarını tanıtmaya ve dönemin
dil özelliklerini incelemeye yöneldiğimiz bu çalışmada, metinler daima
kılavuzluk görevini üstlenmiştir. Önce, XIII. yüzyılın dil manzarası, ses ve yapı
özellikleri çerçevesinde ele alındı. Mevcut kaynaklar ayrıntılı olarak
değerlendirildi. Sonuçta daha önce yapılmış çalışmalardan da gözlendiği gibi
klasik bir Eski Anadolu Türkçesi devresinin, bu yüzyılda henüz tam teşekkül
etmediği fikri canlandı. Bu düşünceden hareket ederek çalışmamızda ele
aldığımız imlâ, ses, yapı ve cümle ile ilgili bahislerin açıklanmasında XIV ve XV.
yüzyıldaki eserleri temel kabul ettik. Özellikle, Türkçe kelimelerdeki ünlülerin
yazımı konusu, değişik çalışmalara kaynak olabilecek tarzda ele alındı. Dönemin
Türkçesinin ses uyumları ve ses olayları hakkında hem Türkçe kökenli hem de
yabancı dillerden alınmış kelimeler incelenerek örneklerle bilgi verildi. Ele aldığımız seçkin eserlerdeki yapım eklerinin tespit edilerek işlevlerinin
belirlenmesi de çalışmamızın ilgi çekici bir yönü olarak kabul edilebilir.
Kimi dilcilerin oldukça kararlı bir şekilde vurguladıkları “Dil cümle
demektir.” fikrinden hareketle, araştırdığımız dönemin metinlerinde geçen cümle
tipleri üzerinde ayrıntılı olarak durduk ve bu, çalışmamızın önemli bir bölümünü
oluşturdu.
Fen-Edebiyat Fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde çeşitli
imkânsızlıklar sebebiyle, Eski Anadolu Türkçesi derslerinde okutulan metinler
hem sayı hem de konu bakımından sınırlı bir seviyede seyretmektedir.
Hazırladığımız kitap birçok manzum ve mensur metni bünyesinde barındırdığı
için bu önemli açığı kapatacak niteliktedir. Bu çok sayıda metin örneğinin; yazım
kuralları, eklerin özellikleri, kelimelerin köken bilgileri ve söz varlığımızla ilgili
olarak ortaya konulan ayrıntılı bilgilerin temel dayanağını teşkil ettiğini de
belirtelim.
Bu kitabın vücut bulmasında maddi ve manevi desteklerini gördüğüm
İstanbul Arel Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Özgür Gözükara’ya ve
Rektörümüz Prof. Dr. Ali Argun Karacabey’e şükranlarımı sunarım. Ayrıca
eserin titiz şekilde basılmasına katkı yapan Ender Bilar ve Hiperyayın
mensuplarının gayretlerini burada belirtmek isterim. Yalnız bu esere değil bütün
bilim hayatım boyunca her türlü çalışmama destek olup güzel fikirlerini ve işlek
kalemini hiç esirgemeyen sevgili eşim Ufuk Yelten’e gönülden teşekkür ederim.