Okumak, Anlamak, Yorumlamak
Description:... Sanatla yaratıcı olarak uğraşanlar ve sanatseverler, sanatı anlamlı bir varoluşa büyük katkısı olduğu için yaygınlaştırmak ve hatta yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirme çabasında olmalıdırlar. Çünkü onu toplumların eğitiminde işlevler üstlenen en önemli dayanak ve araç haline getirmek, dünyada olup biten çirkinliklere set çekmek, güvenli ve huzurlu bir dünyaya ulaşmak yolunda atılmış en önemli adım olacaktır. Yalnız oyalamak, eğlendirmek değildir sanatın amacı, bilgilendirmek, aydınlatmak, yönlendirmek, dünyanın değişmesine, daha yaşanabilir hale gelmesine katkıda bulunmaktır. Toplumsal gerçeklere ışık tutmak, evrensel değerler etrafında birleşerek, insanlığı birbirine yaklaştırmak gibi bir amacı da vardır onun. Evrensel değerleri yüceltmek, aydınlık bir geleceğe ulaşmak, güzel sanatların, yazının toplum içinde ilgi görmesiyle yakından ilişkilidir. Toplumları aydınlatma yönünde en büyük işleve sahip olan yazının toplumumuzda yeteri kadar ilgi görmemesi belki de en büyük açmazımız, eleştirel bakış sahibi, toplumla bütünleşebilecek, toplumu yarınlara sağlıklı bir şekilde taşıyacak insanı üretmemizde karşılaştığımız en somut çaresizliğimizdir. Sanat insanın varolduğu günden beri hep varolmuştur. Bir büyü olarak dünyaya egemen olma, yani insana zarar veren doğadaki güçleri etkisiz kılma, korkulardan arınma, bir çeşit tapınma aracı olagelmiştir sanat. Günümüzde ise sanatın işlevi büyük ölçüde değişmemişse de, amaçları yön değiştirmiş, daha gerçekçi, daha faydacı olmaya, insanların estetik zevklerini geliştirmeye yönelmiş ve bu yüzden de sanat yapıtları sokaklara, caddelere ve parklara taşmış, insanın gözleri önüne serilmiştir. Estetik zevki gelişmiş toplumların doğaya, insana, güzelliklere kıyması, dünyayı çirkinleştirmesi olası görülmediği için, sanata eğitim amaçlı büyük görevler düşmektedir. Bu yüzden sanatın yalnız insan varlığının süsü olması dışında etkili bir eğitim biçimi olarak ta algılanması zamanı gelmiştir. Sanatın gerekliliğine inananların sayısının insanı tedirgin edecek kadar az olduğu dünyamızda, olup biten çirkinliklere dur diyecek insanların çoğalacağına, sanatı devre dışı tutarak ulaşılacağına inanmak olsa olsa bir iyimserin işi olabilir. İnsanları değiştirmede, bilinçlendirmede yeterli dinamiği içinde taşıyan sanata, özellikle de güzel sanatların en işlevsel konumunda olan yazına büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Toplumun yazını bir gereksinim olarak görmesi de epeyce bir aşama kaydetmek demektir. Bu aşamayı sağlamak yolunda sanat adamlarının yanısıra, sanat eleştirmenlerine, medyaya, özellikle de eğitim-öğretim kurumlarına çok iş düşmektedir. Bu düşünceleri temel alarak, önererek değil, örnekleyerek bu yolda gelişmeler kaydedilebilir, öğrencilerimizi ve çevremizi okumaya özendirebiliriz umuduyla bu kitabı hazırlamaya karrar verdik. Öykü seçiminde daha çok düşündüren, çok katmanlı, arka planı zengin öyküler seçtik. Okurda merak uyandırmayı, onları okumaya sevketmeyi, böylece okumayı sıkıcı ve itici olmaktan kurtarmayı amaçladık. Okumanın vazgeçemeyeceğimiz bir gereksinim olması için okumak, okuduğunu anlamak gerekir. Okuduğunu anlamak, okuduğundan zevk almak belli bir birikime ulaşma sonucunda gerçekleşebilir. Yorumlamanın bir bilim dalı haline gelmesi, okurda birikimi gerekli kılmaktadır. Bugünün karmaşık dünyasını yansıtan sanat yapıtlarını yorumlamak artık bir uzmanlık işi haline gelmiştir. Biz bu çalışmada okumanın yeterli olmadığı, okunan yapıtın anlaşılması, yorumlanması ve bir sonuca ulaşılması için anlatım tekniklerinden, çözümleme yöntemlerinden, yazın kuramlarından haberdar olmanın gerekliliğine az da olsa işaret etmek istedik. Burada, Almanca yazılmış yazından şeçtiğimiz öyküler aracılığıyla okura ulaşmak, onu okumaya özendirmek, zamanla okuma alışkanlığı edindirmek ve yazının işlevsel yönü güçlü bir bilim dalı olduğunu vurgulamak istedik. Bu kitabın bu işlevi yerine getirme yolunda az da olsa bir katkısı olacağına inanarak yola çıktık. Prof. Dr. Yılmaz Özbek
Show description