Bu çalışma, ilk olarak 2009 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi
Lisansüstü Eğitim Öğretim ve Araştırma Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı
Ana Bilim Dalına yüksek lisans tezi olarak sunulmuştur. Sonrasında
orijinal nüshaların eklenmesiyle yeniden düzenlemeler yapılmış ve
bu çalışmanın kitap olarak literatüre kazandırılması hedeflenmiştir.
İslam kültüründe belâgat ve benzeri çoğu çalışma gibi, sözlük
çalışmaları da, okunacak Arapça eserleri çözümlemeyi kolaylaştıracak,
doğru anlamayı sağlayacaktır. Bu bağlamda Türk kültür tarihi içerisinde,
özellikle Osmanlı hayatında manzum sözlük yazımı ilk olarak
Ferişteoğlu Lugati ile karşımıza çıkmaktadır. Manzum sözlük yazma
geleneğinin, sonraki yüzyıllarda daha farklı biçimlerde kendini gösterdiğini,
Ferişteoğlu Lugatine nazire olarak yazılmış olduğu anlaşılan
Sübha-i Sıbyân adlı eser örneğinde görmekteyiz. Gerek Ferişteoğlu
Lugati, gerekse Sübha-i Sıbyân adlı eserlerin kelime kadrosunu, İslam
dininin temel kaynağı olan Kur’ān’ın oluşturduğunu belirtmeliyiz.
Osmanlı Kültür hayatı içerisinde, 18. yüzyılda başlayıp, 19. yüzyıla
kadar devam eden süreçte, eğitim hayatının vazgeçilmezleri arasında
bulunan bu sözlüklerin, çocuklar için hazırlanmış Arapça-Türkçe
manzum sözlük kategorisi içerisinde yer aldığını özellikle belirtmek
gerekir. Her ne kadar bu eser, Arapça-Türkçe manzum sözlük kategorisi
içerisinde yer alsa da, içerisinde yer yer Türkçe-Arapça biçimlere de
rastlandığı görülmektedir. Sıbyân mekteplerinde öğretilen derslere
ilâveten okutulan bu manzum sözlüklerdeki temel amacın, çocukların
sözcükleri daha kolay ezberlemeleri, öğretilmek istenenin hafızada
daha kolay kalabilmesini sağlamak olduğu, bunun için de ahenkli
bir söyleyişin tercih edilerek ses, kafiye ve anlam özelliklerinden
faydalanıldığı anlaşılmaktadır. Kur’ān’ın doğru okunup, belleğe daha
kolay yerleşmesi için yazıldığı anlaşılan bu tip manzum sözlüklerde, kutsal kitabın okunması sırasında dilin doğru, etkili, güzel, sanatlı
kullanımının önemini ortaya koymak diğer amaçlar arasındadır.
Bu çalışma ile Türk kültür tarihi içerisinde, Osmanlı eğitim hayatında
önemli bir yere sahip olan ve Türkiye’de 60’ı aşkın nüshası
bulunan Sübha-i Sıbyân’ın Kıbrıs nüshaları ele alınıp transkripsiyonlu
metni ortaya konmuş ve dil açısından incelenmiştir.
Bazı kaynaklara ulaşılamaması nedeniyle çalışmamızda birtakım
eksikliklerin olabileceği muhakkaktır. Bu sebeple hata ve eksikliklerimizi
kabul edip “dâmen-i afv ile setr” edilmesini beklemeden,
çalışmamızı olgunlaştıracak eleştirileri saygıyla karşılarız.
Çalışmam sırasında konu tespitinden başlayıp sonuca ulaşıncaya
kadar geçen evrede, öngörü ve tecrübeleriyle beni yönlendiren;
görüş, öneri ilgi ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen saygıdeğer
hocam, danışmanım Yrd. Doç. Dr. Gülseren TOR’a emeklerinden
ötürü teşekkürlerim sonsuzdur.
Özellikle; eğitim-öğretim hayatımın her safhasında; fikir, görüş,
öneri ve kaynak eser paylaşımından dolayı Doç. Dr. Osman ERCİYAS
hocama hususî sevgi, saygı ve şükranlarımı iletiyorum.
Son olarak; eğitim hayatımın tümünde maddi, manevi yardım ve
desteklerini esirgemeyen, çok değerli annem, babam, kardeşlerim,
dayım ve ailesine teşekkürlerimi, sevgi ve saygılarımı arz ederim.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti,
Nisan 2019
Kemal BAŞ