Hocaefendi’yi tanıyalı neredeyse kırk yıl oldu. Bu yıllar boyunca onun fikirleriyle şekillenmiş bir hayat yaşamaya çalıştım. O, sadece bir düşünce insanı değil, aynı zamanda kalplerimizi ihya eden bir manevi önderdi. Onun nasihatleri, vicdanlarımızı aydınlatan bir rehber ve Hizmet etme şuurumuzu diri tutan bir fener oldu. İlk günden beri Hocaefendi’nin fikirlerini anlamaya, yaşamaya ve yaşatmaya gayret ediyorum. Bu minvalde Hizmet Hareketi'nin pek çok alanında elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştım.
Öğretmenlik yaptığım dönemde, öğrencilerime sadece bilgi değil, aynı zamanda ahlak, adalet ve hoşgörü gibi evrensel değerleri aktarmayı kendime görev bildim. Ancak 15 Temmuz'dan sonra çalıştığım okul kapatıldı, öğretmenlik mesleğim elimden alındı. Bu süreçte dünyevi açıdan çok şey kaybettim ama hiçbir zaman Hocaefendi ve Hizmet’e olan bağlılığımı muhafaza etmeye çalıştım. Onun sabrı ve tevekkülü bana her zaman güç verdi. Yaşadığım tüm zorluklara rağmen, pişmanlık duymadım. Çünkü onun fikirleri ve ortaya koyduğu yaşam tarzı, dünyanın neresinde olursak olalım, insanlığa Hizmet etmeyi, iyilik yapmayı, hangi fikirden olursa olsun insanlar arasında ayırım yapmadan diyalog halinde olmayı ve umudu diri tutmayı öğretiyor.
Göç ettiğim yeni ülkemde, tüm zorluklara rağmen, yine Hizmet etmeye çalışıyorum. Onun "sürekli iyilik peşinde olma" ilkesini, kendime rehber edindim. Hocaefendi’nin kalplerimize işlediği fedakârlık ve adanmışlık duygusu, onun bizlere bıraktığı en kıymetli mirastır.
Hocaefendi’nin vefat haberi, hepimiz için tarifsiz bir hüzün oldu. Ama biliyoruz ki onun izleri, bıraktığı eserlerde, yetiştirdiği insanlarda ve dünya genelinde inşa ettiği diyalog köprülerinde yaşamaya devam edecek. O, dünya hayatındaki misafirliğini tamamladı, ama bizlere emanet ettiği dava, kıyamete kadar sürecek bir Hizmet meşalesidir.
Allah’tan dileğim, Hocaefendi’ye rahmetiyle muamele etmesi, onu en yüksek makamlarla şereflendirmesi ve bizlere onun izinden yürümeyi nasip etmesidir. İnşallah bir gün cennet-i âlâda onunla buluşmak nasip olur.
Dünya fanidir, baki olan Allah’a adanmış bir hayattır. Hocaefendi bu şekilde yaşadı ve bizlere de aynı yolda yürümeyi öğretti. Mekânı cennet, makamı âli olsun.
***
Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Crab Publishing’in varoluş amacının bir yansımasıdır. Altı yıl önce, içinde bulunduğumuz süreci kayıt altına alarak unutulmasını önleme gayesiyle birkaç arkadaş bir araya gelerek bu yola çıktık. Bu doğrultuda, her türden yazıya ev sahipliği yapan yaklaşık 150 kitap yayımladık.
Hocaefendi’nin aramızdan ayrılmasıyla birlikte, onun ardından kaleme alınanları bir araya getirme niyetiyle daha önce üç kitap yayımlamıştık. Bizimle aynı gaye ile yola çıkan https://hizmetten.com sitesinde açılan taziye defterini kitap formatında yayımlama teklifimizi ilgili arkadaşlarımızın kabul etmesiyle bu projeye de başlamış olduk.
Birkaç kitaptan oluşacak bu serimizde, Hocaefendi’nin fikirleriyle benim gibi hayatı değişen, dünyanın farklı köşelerindeki insanların samimi duygularını bulacaksınız. Bu kitap, bir vefa nişanı ve bir hatıra köprüsü olarak okurlarımıza ulaşmayı hedefliyor.
Bu seriyi hazırlarken, yalnızca bir dönemin tanıklığını yapmakla kalmayıp, aynı zamanda Hocaefendi’nin bıraktığı derin izleri ve evrensel mesajlarını gelecek nesillere ulaştırmayı amaçladık. Kaleme alınan her satırda, onun insanlığa adanmış bir ömrün hikâyesini ve düşüncelerinin ilham kaynağı olduğu fedakârlık, sevgi ve umut dolu bir Hizmet ruhunu bulacaksınız.
Bu eser, bir dönemin hatıralarını yaşatırken, aynı zamanda yüreklere dokunan bir çağrı olma gayesini taşımaktadır. Okuyucularımız, bu satırlarda yalnızca Hocaefendi’nin ardından dökülen gözyaşlarını değil, onun çizdiği yolda yürüyenlerin umut dolu adımlarını da hissedeceklerdir.
Ali Topdağ