“Seksen milyonun yükü bir insanın sırtında…..”
Karşılaşılan hak ihlallerinin ağırlığı ve bu ağırlığa karşı derin sessizlik nedeniyle Aziz Hocam’ın ağzından defaatle duydum bu sözü…
Bu yükün ne kadar ağar olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin 1/7/2021 tarih ve 8/7/2021-31535 sayılı kararı ile ancak durdurulabilen hukuksuzluklar zinciri ile gördük….
17/03/2021 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nce onanan hapis cezası ile ilgili karar okunduğunda ne Aziz Hocam ne de ben “vatandaş” olarak ne yapabileceğimizi bilmiyorduk…
21/03/2021’de sabah namazı için abdest aldığı sırada gözaltına alınarak TBMM’den çıkartılması….
2/04/2021’de tutuklanması…
Bütün bunları bilmemenin verdiği korku, dehşet ve çaresizlik içinde izledik….
Cemal YILDIRIM ve arkadaşları ise, Ömer Faruk GERGERLİOĞLU’nun evinin önünde, ellerinde siyah kartonlar ile “vatandaş” olarak yapmaları gerekeni yapmışlardı…
Ömer Faruk GERGERLİOĞLU’nun 6 Ocak 2022 tarihinde, Kandıra Cezaevi Önünde Aysel Tuğluk’un sağlık durumu nedeni ile ilgili yaptığı açıklama sonrası Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma karşısında ise artık bir şeyler yapabileceğimizi öğrenmiştik…. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben Ömer Faruk GERGERLİOĞLU’nun “sadece ve sadece bir doktor ve insan hakları savunucusu” odluğu ile ilgili dilekçelerimizi verdik….
Nasıl ki, Ömer Faruk GERGERLİOĞLU “kim odluğuna bakmadan” vatandaşın hakkını savunuyorsa, her geçen gün sayısı artan vatandaş da Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun hakkını Anayasa’nın 80. Maddesi gereği savunabilirdi….
Bu savunma her vatandaşın gönlünden geldiği için, birbirinden habersiz ve her vatandaşın kendi bildiği yolla, kendi dilinin döndüğü şekilde bir savunmadır….
Aziz Hocam ve benimkisi de bildiğimiz tek yol olan dilekçe ve suç duyuruları ile ortaya konan bir savunmadır… Dilekçe ve suç duyurularımız önlerine gelen Cumhuriyet Savcılarının ve Hakimler Savcılar Kurulu Üyelerinin buna “alışık olmadıkları” elimize gelen cevaplardan anlaşılmakla beraber, nasıl ki Ömer Faruk Gergerlioğlu sadece seçim bölgesinin değil tüm milletin temsilcisidir, aynen o şekilde her vatandaş da vekilinin siyaset yapma hakkını engellemeye çalışan, suç uyduran, iftira yoluna giden kişilere karşı Anayasa’nın 80. Maddesi’nin vatandaşa verdiği hak çerçevesinde vekilini savunma hakkına sahiptir….
Bu kitap, misal babında, vatandaşın kendi bildiği yolla kullandığı vekilini savunma hakkının bir arşivi, bir albümü olması amacıyla hazırlanmıştır…